Nazosiliyer sinir, gözde duyusal bir sinirdir. Oftalmik sinirin bir parçasıdır. Nazosiliyer sinir, kornea, göz kapakları ve burun boşluğu hücrelerine duyusal bilgi sağlar.
Nazosiliyer sinir genellikle burun ağrısında rol oynar. Burun ağrısı nadirdir ve kendiliğinden, yaralanmanın bir sonucu olarak veya burunda ameliyatın bir yan etkisi olarak ortaya çıkabilir.
Bilim Fotoğraf Kitaplığı / Getty Images
Anatomi
Nazosiliyer sinir, oftalmik sinirin üç ana dalından biridir (diğer ikisi frontal sinir ve lakrimal sinirdir). Okülomotor sinirin iki bölümü arasında yer alır. Kafatasının merkezinde, gözler arasında bulunan etmoid kemiğin hemen altındaki kafa içi boşluğuna gelir.
Nazosiliyer sinir, iletişim kuran dal, siliyer sinirler, infratroklear sinir, arka etmoidal sinir ve ön etmoidal sinire ayrılır. Ön etmoidal sinire uzandıkça, orta ve ön kraniyal fossadan, yörüngeden, burun boşluğundan ve burnun dışından geçer.
Sinirdeki anatomik farklılıklar, eksik dallar dahil dallanma varyasyonlarını içerebilir.
Fonksiyon
Nazosiliyer sinir, kornea, göz kapakları, konjunktiva ve burun boşluğundaki hücreler ve mukoza zarlarına duyusal algı sağlar. İşlevi, motor işlevi olmaksızın yalnızca duyusaldır.
Nazosiliyer sinirin dallandığı oftalmik sinir, gözün motor sinirleri ile bağlantı kurar.
İlişkili Koşullar
Nazosiliyer sinirin hasar görmesi, gözün işlev bozukluğuna ve burun ağrısına neden olabilir. Burun ağrısı nadir olmakla birlikte, ortaya çıktığında teşhis edilmesi zor olabilir.
Charlin Sendromu
Burun ağrısı genellikle yaralanmanın hemen ardından ortaya çıkar, ancak uzun süre sonra da ortaya çıkabilir. Birçok sinir ve nazal ve oftalmik sinirlerin karmaşık dallanması nedeniyle, burun ağrısının kökeninin teşhisi zor olabilir.
Nazosiliyer sinirden kaynaklanan burun ağrısı, rinoplasti (burun ameliyatı) nedeniyle bir komplikasyon olarak ortaya çıkabilir. Prosedür bazen sinirin tahriş olmasına veya hasar görmesine neden olabilir.
Bazen sinir kökünün ağrılı bir nöroması, Charlin sendromu (nazal nevralji olarak da adlandırılır) adı verilen bir duruma neden olabilir. Charlin sendromu baş, yüz ve göz ağrısının yanı sıra şiddetli burun akıntısı ve tıkanıklığı ile karakterizedir.
Burun ağrısı ve / veya Charlin sendromunun teşhisi, dedektif çalışmayı içerir. Ağrının nerede olduğunu, ağrının nasıl davrandığını ve ne sıklıkta meydana geldiğini tartışmak, sorunun kökenini gösterebilecek ipuçlarıdır.
Doktorunuz beyninize ve sinüslerinize daha iyi bakmak için manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (CT taraması) isteyebilir.
Kornea ülseri
Kornea ülseri, nazosiliyer sinir de dahil olmak üzere oftalmik sinirleri tahriş edebilir. Kornea ülseri, genellikle enfeksiyondan kaynaklanan, korneada oluşan bir yaradır.
Korneadaki enfeksiyonlar, kontakların çok uzun süre takılmasından veya bakteri ile kontakların göze yerleştirilmesinden kaynaklanabilir. Ayrıca, herpes simpleksinin bir komplikasyonu olarak ve göz yaralanmalarının neden olduğu enfeksiyonlardan da ortaya çıkabilirler.
Ülserin semptomları kızarıklık, ağrı, akıntı, görme değişiklikleri ve kaşıntıyı içerebilir. Erken teşhis önemlidir. Tedavi edilmediği takdirde kornea ülseri körlüğe yol açabilir.
Teşhis, doktorunuzun göz ve korneanın yapılarını daha yakından görmesini sağlayan mikroskop ve parlak ışık kullanan bir yarık lamba muayenesini içerebilir. Doktorunuz ayrıca korneadan alınan küçük bir doku parçasına biyopsi yapabilir.
Rehabilitasyon
Nazosiliyer sinirin bütünlüğünü test etmenin bir yolu, kornea refleksini test etmektir. Oftalmik sinirler normal çalıştığında, kornea tahriş olduğunda her iki göz de göz kırpmalıdır. Gözler yanıp sönmezse, nazosiliyer sinir hasar görebilir.
Kornea ülserleri çoğunlukla antibiyotikler, antiviral veya antifungal ilaçlarla tedavi edilir. Bazen iltihabı azaltmak için steroid damlalar kullanılır. Aşırı durumlarda, korneanın bir kısmının çıkarılmasını ve yerine sağlıklı kornea dokusunun yerleştirilmesini içeren bir kornea nakli önerilebilir.
Sinir hasarı veya Charlin sendromuyla ilişkili burun ağrısının tedavisi çok nadirdir. Bu nedenle, bilimsel literatürde başarılı tedavi olduğuna dair çok fazla kanıt yoktur. Bazı insanlar trisiklik antidepresanlara, sinir blokerlerine ve lokal anesteziye yanıt verir.