Çoğu insan beş duyuya aşinadır: tat, işitme, koku, dokunma ve görme.
Duyularımız, algımızı etkilemek için dış dünyamız ve hatta iç bedenimiz hakkında bilgi toplar. Bu bilgi karmaşıktır ve bolca vardır - çoğunu asla bilinçli olarak kaydetmeyiz; bunun yerine sezgisel olarak işlenir.
Bugün, yaygın olarak gözlemlenen 5 duyuya uymadıkları için yeterince takdir edilmeyen dört duyuyu tanıyalım.
Bilinen beş kategorinin ötesinde duyularımızın takdir edilmesi, bize dünya hakkında bizi bilgilendirmek için vücudumuzun sürekli olarak üstlendiği işi ve oradaki yerimizi daha geniş bir şekilde anlamamızı sağlayabilir.
Yeterince takdir edilmeyen duyularımızın temel işlevi hakkındaki bilgi, bu duyular tehlikeye girdiğinde son derece değerlidir. Örneğin, mesleki terapistler inme geçirmiş kişilerde veya duyusal işleme bozukluğu olan bir çocukta sıklıkla bozulmuş duyularla çalışırlar.
Camila Lins / EyeEm / Getty Images
Vestibüler Duygu
Denge duygusu
Vestibüler duyu size bir denge hissi verir. Bu anlamda reseptörler, bedeninizin yerçekimine göre hangi yönde hareket ettiğini bilmenizi sağlar. Bir daire içinde hızla döndüyseniz ve sonra düz bir çizgide yürümekte zorluk çekiyorsanız, vestibüler duyunuzda aşırı bir yüklenme yaşadınız.
Vestibüler duyu reseptörleri iç kulakta bulunur. Bazı hastalıklar özellikle iç kulağı etkiler ve hastayı aşırı baş dönmesi hissi ile bırakır.
Propriyosepsiyon
Vücudunuzun nerede boşluk olduğu hissi
Sir Charles Bell propriosepsiyonu "altıncı his" olarak adlandırdı ve ölü insanları görmek kadar heyecan verici olmasa da, yine de şaşırtıcı bir duygudur. Propriyosepsiyon, vücudunuzun uzayda nerede olduğuna dair bir farkındalıktır. Gözlerinizi kapatırsanız, kollarınızın ve bacaklarınızın nerede olduğunu hala hissedersiniz. Hatta muhtemelen uzanıp yanınızdaki bir nesneyi tam olarak yakalayabilirsiniz. Bulunduğumuz yerdeki vizyon izlememize ek olarak, eklemlerimizde, ana kaslarımızda ve cildimizde, konumunuz hakkında bilgi toplamak için birlikte çalışan reseptörler var.
Bu duyu nörolojik bozukluklardan, en önemlisi de felçten zarar görebilir. Örneğin, felç geçirmiş bir kişi vücudunun bir bölümünde propriyosepsiyon hissini kaybedebilir. Daha sonra kollarının uzayda nerede olduğunu görsel olarak kontrol etmeleri gerekecek, böylece üzerine oturmayacaklar veya ellerini bir şeye kaptırmayacaklar.
Termosepsiyon
Sıcaklık hissi
Vücudunuz, sıcak ve soğuğu hissetmenize yardımcı olacak reseptörlere sahiptir. Bu duyu bizim dokunma duyumuzla bağlantılıyken, ısıyla algılama, kendi reseptörleri ile ondan farklıdır. Reseptörlerin çoğu cildinizde bulunur, ancak vücudumuzda bize kendi vücut ısımızı söyleyen ve vücudumuzun vücut ısımızı düzenlemesine yardımcı olan reseptörlerimiz de vardır.
Bu duyu da tehlikeye atılabilir, örneğin periferik nöropatili kanser hastaları, dokunmayla ilgili diğer duyularla birlikte bu duyunun azaldığını deneyimleyebilir. Şimşek çarptıktan sonra üşüme duygusunu yitiren insanların hikayeleri de var.
Nosisepsiyon
Acı hissi
Ağrı da ilk bakışta sadece dokunmanın bir uzantısı gibi görünebilir, ancak bundan çok daha karmaşıktır. Vücudunuzun her yerinde ağrı reseptörleri vardır, sadece cildinizde değil, aynı zamanda iç kısımlarınızda da (herhangi biri bağırsak ağrısı var mı?). Üç farklı tür ağrı reseptörü vardır. Mekanik ağrı reseptörleri, örneğin ayak bileğinizi yuvarlamak veya bir yarasa ile vurulmak gibi fiziksel olarak ortaya çıkan herhangi bir ağrıya karşı sizi uyarır. Sizi aşırı sıcağa veya soğuğa karşı uyaran sıcaklık ağrı reseptörleri de vardır. Son olarak, vücudunuzun kendi kimyasalları tarafından tetiklenen kimyasal reseptörler vardır, örneğin iltihap oluştuğunda bununla birlikte bir ağrı hissedebilirsiniz.
Diğer tüm duyular gibi, bu özel duyu da bozulabilir. Bazı nörolojik hastalıklar ağrı duyunuzun körelmesine neden olur. Ayrıca nadir görülen bir genetik bozukluk, kişinin ağrı hissetme yeteneğini engelleyen anhidrozla birlikte ağrıya karşı doğuştan duyarsızlık vardır.