Antidiüretik hormon veya ADH, hipotalamusta üretilen ve hipofiz bezi tarafından salınan bir hormondur. Birincil görevi kan basıncını, kan hacmini ve doku su seviyelerini korumaktır.
Peter Cade / Getty ImagesPolikistik yumurtalık sendromu veya PCOS'u olan kadınlar, yüksek tansiyon riski altındadır.
Vazopressin olarak da bilinen ADH, düz kas kasılmasını teşvik eder ve vücudun su tutmasına neden olarak dehidrasyonu önlemeye yardımcı olur.
Beyindeki veya kalpteki özel hücreler kan veya kan basıncının konsantrasyonunda bir değişiklik tespit ettiğinde ADH salgılanması aktive olur.
ADH serbest bırakıldığında böbreklere gider ve böbreklerde depolanan idrardaki suyu yeniden emmesi için belirli hücrelere sinyal vererek suyun idrara çıkma yoluyla kaybolmasını önler. Bu hem kan hacmini hem de kan basıncını artırır.
Değiştirilmiş ADH Seviyeleri
Yüksek ADH seviyeleri su tutulmasına neden olabilir. Uygunsuz Anti-Diüretik Hormon salgısı Sendromu (SIADH) olarak bilinen bir durum, ihtiyaç duyulmadığında salınacak fazla ADH üretir.
Aşırı derecede yüksek ADH seviyeleri, bazı ilaçların bir yan etkisi olabilir veya akciğerler, hipotalamus veya hipofiz bezindeki bir hastalık veya tümörden kaynaklanabilir.
Öte yandan alkol, ADH salınımını engelleyerek idrar üretiminde ve dehidrasyonda artışa neden olur.
ADH dengesizliğinin belirtileri mide bulantısı, kusma, kas krampları, konfüzyon ve konvülsiyonları içerir.
ADH testi
Aşırı susama, sık idrara çıkma veya dehidrasyon yaşıyorsanız veya anormal kan sodyum seviyeleriniz varsa doktorunuz bir ADH testi isteyebilir. Test ayrıca AVP veya arginin vazopressin olarak da adlandırılabilir.
Bununla birlikte, ADH'nin doğru bir şekilde ölçülmesi zor olabilir, çünkü kısa bir yarılanma ömrüne sahip çok küçük bir moleküldür. Doktorlar bazen ADH için bir vekil olarak kopeptini kullanırlar. Copeptin, ateroskleroz ve kalp hastalığı ile ilişkilendirilmiştir ve erken evrelerde kalp krizlerini tanımlamak için kullanılabilir.
ADH ve Kalp Hastalığı
Yakın zamanda yayınlanan bir çalışmaYumurtalık Araştırmaları Dergisidaha yüksek kopeptin seviyelerinin, insüline dirençli, PKOS'lu hiperandrojenemik kadınlarda metabolik yanıtta ve ateroskleroz gelişiminde önemli bir rol oynadığı bulunmuştur.
Başka bir çalışmada, PKOS'lu kadınlarda, copeptin seviyelerinin obez hastalarda normal kilolulara göre daha yüksek olduğu bulundu. Bu, gelecekte PCOS hastalarında kardiyovasküler riski değerlendirmek için kopeptin testi için yararlı olabilir.